12 Nisan 2011 Salı

Yıldızlar

Eski tahta iskelenin denize gömülmemiş kısmına sırt üstü uzanmış yıldızları seyrediyorlardı. Bu daracık iskeleden düşmemek için yan yana ve bedenleri birbirine yapışık şekilde yatıyordu dedeyle torun. Gökyüzünü aydınlatan yıldızlara bakarken duyabildikleri sadece dalgaların sesiydi. İskeleye doğru vuran hafif dalgalardan dedenin paçaları ıslanıyordu biraz. Kısa pantolonlu torununsa böyle bir derdi yoktu şimdilik. Göbeğinin üzerinde kavuşturduğu elleri her nefes alıp verişinde yukarıya doğru yükselip iniyordu. Dede torununun iskeleyi yastık belleyen başı acımasın istedi. Elini torununun boynunun altından geçirerek onu sarıp sarmaladı. Bir an yıldızlardan gözünü ayıran torun dedesine gülümsedikten sonra tekrar bakışlarını gökyüzüne çevirirken;

- “Dede..” dedi.
- “Bu yıldızlara şu anda kaç kişi bakıyordur?”.

Yaşlı adam boşta kalan sol eliyle sakalını sıvazlayarak kısa bir süre düşündükten sonra kaşlarını yukarıya kaldırıp henüz sayı saymasını yeni öğrenmeye başlayan ufaklığa;

- “Tahmin et bakalım, kaç kişi?” diye sordu.

Cevabını kimsenin bilemeyeceği bu soru karşısında dudağını bükerek bir süre sessiz kalan ufaklık, başını biraz daha geriye atıp, sağa sola çevirerek daha geniş açılarla gökyüzüne baktıktan sonra;

- “Bence ikimizden başka kimse görmüyordur.” dedi gülerek.
- “Iıııııı… Annemler evde, tavandan yukarıyı göremez. Hem babamla şimdi diziyi izliyorlardır. Abim arkadaşlarıyla yine o beni hiç oynatmadığı oyuna dalmıştır bilgisayarda…. Iıııı… Nurettin amca bakkala biri gelirse diye kasadan bir yere ayrılmaz. Komşumuz Naciye Teyze balkondadır kesin ama apartmana girip çıkanları gözetlemekten yukarıya bakmaz. Iıııı.. Fırat da uyumuştur bu saatte. Annesi onu erkenden yatırıyormuş. Gülşen öğretmenim bakıyordur belki... Bakıyor mudur dede?” dedi.

Üşümesin diye kapşonlu eşofmanının fermuarını en yukarıya doğru çekti dedesi. Bir müddet daha sessizce seyrettiler yıldızları. Yaşlı adam hiç söylemedi torununa kaç kişinin yıldızları gördüğünü. Yıldızları saymanın mümkün olmadığı gibi, onu görenlerin sayısını bilmenin de mümkün olmadığını büyüdükçe anlayacaktı ufaklık. Görmek isteyen herkesin sadece kafasını yukarıya kaldırarak ya da dedesiyle yaptıkları gibi sırt üstü uzanarak gökteki yıldızlarla kucaklaşabileceğini zamanla öğrenecekti.

12.04.2011