10 Eylül 2012 Pazartesi

Garip

Gözlerini kilitlemiş bana bakıyor. Anahtarı bende değil, çözemiyorum. Bir şeyler anlatıyor kendince. Duyuyorum duymasına da çözemiyorum. Bazen kelimeler de kayboluyor havada. Dudakları oynuyor ağır çekim gibi. Sonra dili dolanıyor kelimelere, çözemiyorum. Bir sıkıntı çöküyor içime. Üşür gibi oluyorum inceden. Gitgide buz tutuyor her yerim. Çözemiyorum...

Yastığa koymuşum başımı, gömülmüş düşünceler. Göz kapaklarım ağırlaşsa da aklım yerinde durmuyor.Hayaller peşi sıra, kuruyorum. Derken bir ateş basıyor vücudumu. Suyun altında alıyorum soluğu. Biraz durup çıkıyorum, kuruyorum. Zamanın farkında değilim ama zaman hep çarkında. Uykumuzun limiti belirli. Saati alıyorum elime. Kuruyorum...



12 Nisan 2012 Perşembe

Tatihte Bugün

Sekiz sene önce bugün askerdim
Soranlara 'şafak karanlık' derdim
Şimdi şafak sökmeden yollardayım
Ekmek parası kazanmak tek derdim

23 Mart 2012 Cuma

Kayıp Ada


- Kaptan bu yol nereye çıkar?

Hep bilmek isteriz daha başından. Ona göre yürürüz. Atılan adımların boşa çıkmasına dayanamayız. Yorulacaksak eğer, buna değmeli. Gidip de boş boş geri gelmemeli...

Oysa denizlerde yol yoktur.Kimisi kulaç atar, kimisi küreklere asılır. Şanslı olanların yelkenleri pupa, tuzu kuru olanlarınsa motoru bilmem kaç zamanlı. Rota belirlenir ve ilerlenir ya da rüzgara bırakılır bütün iş.

Hayat da denize benzer bu sebeple. Yolu yordamı bilmek istersin ama yoktur. Senin rotan ve gidişin esastır. Derin bir nefes çeker ve gidersin. Yollarda kaybolan zaman, denizde uzar. Denizin dibi yoktur çünkü. Uçsuz bucaksızdır. Yolları yapan da kesen de insanın kendisidir ama aynı insan denize bir şey yapamaz.

Dalıp gidersin ya bazen... Denizin dibi masmavilikten simsiyaha doğru. Binbir güzellik, gizem, korku hepsi bir arada. Sonra çıkarsın suyun üstüne. Dalgalar alıp götürür seni. Bazen kıyıya kadar. Sakinleşince bırakırsın kendini. Sırt üstü. İzlersin yakından ya da uzaktan. Bazısı korkar, sadece ayaklarını sokar, içine giremez. Bazısı dipten kum çıkartır anlamsızca. Küçük takalar, büyük şilepler. İskeleler, dubalar, fenerler, daha neler neler.

Sahilde oturursun. Gecenin sessizliğini dalga sesleri bozar. Sana doğru gelip gelip gider sanki seni çağırır gibi. Güneş doğar ufuktan, uzaklara doğru bakarsın belli belirsiz. İçinden çıktıkça hep kurursun illa ki. Gözlerini yakar tuzu. Bahanesiyle kızarır gözlerin. Acını saklarsın. Acıktırır ne hikmetse. Ne çıkarsa bahtıma deyip doyurursun karnını.

Kıyıları olduğu gibi adaları da vardır birbirinden güzel. İrili ufaklı, bağımsız. Bazısı istila edilmiş, bazısı henüz gidilmemiş. Hep bir ıssız ada vardır tek başına düşülen. Üç şey almanız şart koşulur. Seçersin çocukça; aşk, müzik, futbol.

4 Şubat 2012 Cumartesi

Yol Tarifi


Öyle demişti şair; "yolun yarısı eder". Kendisi için bu hesap tutmadı gerçi ama biz hep onun dediği gibi bilmeye devam ettik. Haklı olduğu değişimleri kabullenmek istemesek de hissederek ulaştık bu yaşa. Koca bir adamı da tarif eden, bir küçük rakıyı da simgeleyen o aynı rakam. İkisini de tükettiğinde aynı dram...  

Hayatın kendisi kişiye sunulmuş en güzel hediye iken ulaşılacak noktayı aramakla geçip gidiyor ömür. Kulaklarımda bir gitar tınısı, ellerim ceplerimde yürüyorum ben de. Kah yokuş yukarı ağır ağır, kah bayır aşşağı koşar adım. Ne ara otuz beş oldu lan benim yaşım?

28 Ocak 2012 Cumartesi

Adam


Sen şimdi hiç bir şey bilmiyorsun ya adamım, inan benim de bir farkım yok. Adını bile duymadın daha, neye adın kadar emin olabilirsin ki bu hayatta. Aldığın ilk nefesin ciğerini yakmasıyla alev alacak dünya ve sadece sen kalacaksın sonrasında. Ayaklarının üzerinde durmaya başladığında  tuttuğum elini bıraksam da gözlerim hep gözlerinde olacak. Yağmurda beraber ıslanacağız seninle hem de kahkahalar atarak. Kurumanın yollarını sen bulacaksın ama saçakların altına saklanmadan. Bildiğim her şeyi sabırla öğreteceğim sana. Doğrunun tek olmadığını zamanla sen de göreceksin . Bir tek şeyin istikameti şaşmayacak; o da sevgi. Yüreğimde taşıdığım sevdalara yer bulamazken seninle paylaşmaya başlayacağız her birini.

'Yaş otuz beş, yolun yarısı eder' diye öğrenmiştik biz şairden, benim içinse yepyeni bir yolun başı adamım. Haydi uzat elini, beraber atalım ilk adımı.