23 Mart 2012 Cuma

Kayıp Ada


- Kaptan bu yol nereye çıkar?

Hep bilmek isteriz daha başından. Ona göre yürürüz. Atılan adımların boşa çıkmasına dayanamayız. Yorulacaksak eğer, buna değmeli. Gidip de boş boş geri gelmemeli...

Oysa denizlerde yol yoktur.Kimisi kulaç atar, kimisi küreklere asılır. Şanslı olanların yelkenleri pupa, tuzu kuru olanlarınsa motoru bilmem kaç zamanlı. Rota belirlenir ve ilerlenir ya da rüzgara bırakılır bütün iş.

Hayat da denize benzer bu sebeple. Yolu yordamı bilmek istersin ama yoktur. Senin rotan ve gidişin esastır. Derin bir nefes çeker ve gidersin. Yollarda kaybolan zaman, denizde uzar. Denizin dibi yoktur çünkü. Uçsuz bucaksızdır. Yolları yapan da kesen de insanın kendisidir ama aynı insan denize bir şey yapamaz.

Dalıp gidersin ya bazen... Denizin dibi masmavilikten simsiyaha doğru. Binbir güzellik, gizem, korku hepsi bir arada. Sonra çıkarsın suyun üstüne. Dalgalar alıp götürür seni. Bazen kıyıya kadar. Sakinleşince bırakırsın kendini. Sırt üstü. İzlersin yakından ya da uzaktan. Bazısı korkar, sadece ayaklarını sokar, içine giremez. Bazısı dipten kum çıkartır anlamsızca. Küçük takalar, büyük şilepler. İskeleler, dubalar, fenerler, daha neler neler.

Sahilde oturursun. Gecenin sessizliğini dalga sesleri bozar. Sana doğru gelip gelip gider sanki seni çağırır gibi. Güneş doğar ufuktan, uzaklara doğru bakarsın belli belirsiz. İçinden çıktıkça hep kurursun illa ki. Gözlerini yakar tuzu. Bahanesiyle kızarır gözlerin. Acını saklarsın. Acıktırır ne hikmetse. Ne çıkarsa bahtıma deyip doyurursun karnını.

Kıyıları olduğu gibi adaları da vardır birbirinden güzel. İrili ufaklı, bağımsız. Bazısı istila edilmiş, bazısı henüz gidilmemiş. Hep bir ıssız ada vardır tek başına düşülen. Üç şey almanız şart koşulur. Seçersin çocukça; aşk, müzik, futbol.