11 Eylül 2009 Cuma

Yokuş Yukarı

Hayat bir garip, hep köşeye sıkıştırıyor insanı. Kimi zaman o köşede için içine sığmaz, kimi zaman içine kapanıp sinersin. Yine de illa ki köşelerdedir bazen yerimiz. Sıkıştığımızdan değil her zaman, orada beraber olmak isteyişimizden. Yolumuz yokuş yukarı, hava soğuk. Önemi olmayan ayrıntılar bunlar. Kolkola yürürken hissedilen sadece içimizdeki sıcaklık. Yağmur hatta fırtına ihtimaline karşın uyarılar var. Bunlar da çevirmiyor bizi yolumuzdan. O yokuşu çıkarken biz kopartıyoruz zaten fırtınayı. Yağmur gözlerimizden düşerse gönlümüzü ıslatır ancak. Yine bir Cumartesi herkesten farklı koşuşturmacalar, anlaşılamayan heyecanlar var bizim için. Hepi topu dakikalara sığdırılan bir şey değil bu. Yıllar boyunca içimize işlemiş bir tutku. Hayatın bizi sıkıştırdığı köşeden kaçabildiğimiz zamanlarda sığındığımız, rengarenk yalanlarından kurtulup sadece siyah-beyazı yaşadığımız bir rüya.

Hiç yorum yok: